İdil Tulun: ZAMANE GENCİ

Sanmayın ki Şiirdir.  Zamane genci-
nin alt alta sıralanmış vasıflarıdır.
Sabahları kolay  gelemem kendime,
Günaydın demem kimseye,
Mutlu mutlu gülemem;
Her yere geç kalırım,
Hiç yetişemem. 
Öğrenirken ilgim dağılır,
Konudan koparım;
Anlık gel gitler yaşar,
Bir süreden sonra
Boş boş bakarım,
Fark edip uyarırsan,
Kafamı toplarım.
Sözlüye kalkamam heyecanlanırım;
Vizeyi,  finali bir gün kala hatırlarım;
Yazılıda, aklıma gelmez konular, hayıflanırım;
Test olsak, iki şık arasında kalır şaşarım;
Tek bir soruyla ikmale kalırım.
Mısır piramitleri, Mu, Atlantis; merak ederim;
Belgeselleri izlemem, biri anlatsın isterim,
Tarihle yakından ilgilenir, okumaya üşenirim,
Sosyolojidir yüksek lisans hedefim.
Okan Bayülgen ve Murat Bardakçı’dır bilgi hazinelerim.
İlber Ortaylı’yı da sık sık dinlerim.
Bilgiye hasretlere tavsiye ederim.
Kültürdür bütün derdim,
Öğrendiklerimdir zenginliklerim.
Her zaman bilgiyi ararım,
Bazen hata yapar, kendimi tepeye koyarım,
Saçmalıklarımı anlayıp dalga geçene de hayranım;
Samimiysen eğer, kalbimi açarım.
Nietzsche okurken, altını göz kalemiyle çizerim.
Herman Hesse’in Siddartha’sıdır favorim.
Twitter’a girer, kitaplardan alıntı tweetlerim.
Face duvarına da yazar, eklerim;
Kaç kişi beğenmiş, takip ederim.
Gazeteyi ilk ben okumak isterim,
Sayfaları karman çorman ederim.
Politikadan bihaberim,
Her an magazin ekine geçebilirim.*
Ekonomiden anlamam, iktisattır diplomam.
Diploma bir yana, kitaplardır önemli olan.
Matematiği çözeni süper zekâ bellerim,
Lakin toplama-çıkarmayı elle hesap ederim.
Türk Dili bilirim,
Araya yabancı dil serpiştireni şöyle bir süzerim.
Lüksü sever, sanatla ilgilenirim.
Dolma kalemlerim ve yazmaktır en sevdiğim,
Cızırtılı kırkbeşlik dinler;
Filmleri arşivlerim.
Seveni sevemem, seversem sevilemem;
Sarışın, renkli gözlüdür hayalimdeki eşim.
Nedendir peki  esmerlere gönül verişim?
Aileden aristokrattır aklımdan geçen.
Ruhu salaş, arıza bir entelektüeldir kalbimi etkileyen.*
Dengesiz bir “teraziyim”, kararsız bir felaketim,
Tek iyi yanım; adaletim, merhametim…
Korkarım, toplu mülakata giremem.
Servisi yok! İşi kabul edemem.

İşe girer, işleyişi beğenmem.
Çekinirim istifayı veremem.
Telefonsuz yaşayamam.
Konuşmayacağım der, dayanamam;
Gelen faturaya inanamam!
Sinemasız yaşayamam,
Yönetmene bakmadan seçim yapamam.
Cast’ı bilmeden filme başlamam.
Jenerik bitmeden sinemadan çıkamam.
Oyuncularla gönül bağı kurmadan duramam.
“Kumandayı versene…” uzanamam!
Bir filmi birden fazla izler, ayrıntıları kaçıramam.
İzlerken anlamam, ona buna sormadan duramam.
Biri “Sus” demezse konsantrasyonumu toplayamam.
Dostlarla paylaşmadan mutlu olamam,
Hollywood dedikodularını konuşmadan yapamam,
Film kritiği yapmadan rahatlayamam.
Hastalıktan ödüm kopar, sigarayı bırakırım.
“Hava bugün çok güzel” der, yine başlarım.
Vitrinlere bakar, kıyafetleri kafamda kombine ederim;
Sürekli alışveriş listesi yapar, aldıkça üstünü çizerim.
Alamadan modası geçerse listeyi siler, bir yenisini eklerim.
Hep teknolojiyi takip eder, alamayınca boş veririm.
Param varsa beden kalmaz,
Beden varsa zaten yanımda para hiç olmaz.
Yazın yağmur duası eder, şimşek çaksın isterim;
Fırtınayı sever, yazın bitmesini dilerim.
Aşkı ilkbaharda severim,
İki cemre arası bunalıma girerim,
Sonbahar gelir huzura ererim.
Kış başlar, soğuktan titrerim.
Yaza özlem çekerim.
Çayı cam bardakta içer,
Neskafeyi porselende beklerim.
Türk Kahvesi dersen, çok şekerli içerim.
Fal baktırmam, ürkerim;
Bakarken sallamakta süperim.
Karanlıktan korkar, sesleri dinlerim.
Gece lambasını açar, etrafı süzerim;
İçim rahat edince uykuya geçerim.



İdil Tulun